Sahurda Demli Çay Gün Boyu Susuz Bırakıyor

Sahurda Demli Çay Gün Boyu Susuz Bırakıyor
15.06.2016
1.334
A+
A-

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Üroloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ahmet Gökçe, çay tüketiminin vücuttaki sıvı kaybını artırdığını belirterek, “Özellikle demli çay, vücuttaki sıvıyı boşaltıyor ve akşama kadar susuz kalınmasına neden oluyor. Vücuttaki sıvı miktarı düştüğü için de taş hastalığı belirtilerinde artış oluyor. İftardan sonra çay içilebilir ama sahurda içilmemesini tavsiye ediyoruz.” dedi.

Sahurda çok çay içilmesinin kesinlikle yanlış olduğunu dile getiren Gökçe, “Çay vücuttaki sıvı kaybını artırıyor. Özellikle demli çay, vücuttaki sıvıyı boşaltıyor ve akşama kadar susuz kalınmasına neden oluyor. İftardan sonra çay içilebilir ama sahurda içilmemesini tavsiye ediyoruz. Helal olan hiçbir şey aslında zararlı değildir. Çok güzel bir ölçü var burada. Bunları zararlı hale getiren biziz. Yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış şekilde ve yanlış miktarda tüketiyoruz. Ondan sonra gıdalar zararlı hale geliyor. Bu nedenle özellikle sahurda çay, kahve ve kakaolu ürünlerden kaçınılmalı” ifadesini kullandı.

Gökçe, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanda günlerin sıcak ve uzun olması nedeniyle sıvı alımının düştüğü için taş hastalıklarının belirtilerinin çoğaldığını söyledi.

Yoğun sıvı kaybı nedeniyle hastalığın belirtilerinin artış gösterdiğini belirten Gökçe, “Oruç çok önemli 11 ayın detoksu gibi bir şey. Ancak taş hastaları dikkatli olmalı. Gerekli önlemleri alırsanız, yaşam tarzınızı ona göre ayarlarsanız Ramazanda herhangi bir sorun yaşamazsınız. Özellikle iftar sahur arasında ne yapmamız gerektiğini bilmediğimiz için mevcut taşlar belirti vermeye başlıyor” diye konuştu.

Taş oluşumunun 20-50 yaş arası en sık görülen yaş gurubu olduğunu, 50 yaşından sonra yeni taş oluşumunun çok fazla görülmediğine dikkati çeken Gökçe, taş oluşmadan önceki sürecin çok daha önemli olduğunu vurguladı.

Sahurda çay tüketimi sıvı kaybını artırıyor

Beslenme, sıvı alımı ve ilaç kullanımı gibi taş oluşumunu azaltıcı etmenlere dikkati çeken Gökçe, şunları kaydetti:

“Günlük hayatta taşın oluşmaması için basit ama önemli yapabileceğimiz şeyler var. Özellikle günlük sıvı alımımız 2,5 – 3 litre olmalı. Bu sıvı alımı su olmalı. Sudan daha iyi, onun yerini alabilecek başka bir sıvı yok. Çay tüketimi toplumumuzda fazla ama demli çay, taş hastaları için olumlu bir içecek değil. Çünkü demli çay sıvı kaybını artırıyor ve vücut hızlı sıvı kaybediyor. Kahve, kakaolu içecekler, hayvansal proteinden zengin, karbonhidrattan zengin yiyeceklerin çok tüketilmemesi gerekiyor. Bunlar taş oluşumunu artıran maddelerin idrardan atılım miktarını artırıyor. Esas beslenmemiz Akdeniz diyeti dediğimiz bitkisel proteinden zengin, lifli gıdalardan oluşmalı. Diyete dikkat etmezseniz taş oluşturacak maddeler artıyor, sıvı alımı azalırsa devir daim düşüyor idrar koyu hale geliyor, böylece vücutta taş oluşuyor. Bu nedenle beslenmeye ve sıvı alımına dikkat edilmeli.”

Sahurda çok çay içilmesinin kesinlikle yanlış olduğunu dile getiren Gökçe, “Çay vücuttaki sıvı kaybını artırıyor. Özellikle demli çay, vücuttaki sıvıyı boşaltıyor ve akşama kadar susuz kalınmasına neden oluyor. İftardan sonra çay içilebilir ama sahurda içilmemesini tavsiye ediyoruz. Helal olan hiçbir şey aslında zararlı değildir. Çok güzel bir ölçü var burada. Bunları zararlı hale getiren biziz. Yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış şekilde ve yanlış miktarda tüketiyoruz. Ondan sonra gıdalar zararlı hale geliyor. Bu nedenle özellikle sahurda çay, kahve ve kakaolu ürünlerden kaçınılmalı.” ifadesini kullandı.

Ev yapımı limonata taş oluşumunu azaltıyor

Taş hastalarının özellikle dikkat etmesi gerektiğini, bunların idrarda taş oluşumu artıran maddeleri çoğalttığını anlatan Gökçe, “Yemeklere ekstra tuz koymayalım. Tuz idrarda taşı oluşturan kalsiyumun miktarını artırıyor. Özellikle hayvansal yağlar proteinler de aynı şekilde etkili. Bunların karşılığı olarak lifli, posalı gıdalar, tahıllar, baklagiller tüketilmeli, meyvelerin suyu yerine kendisi tüketilmelidir.” dedi.

Gökçe, tedavi edilen hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde 10 yıl sonra tekrar taş oluşumunun gözlendiğini belirterek, hastalığın tekrar etmemesi için diyetisyenlerden profesyonel yardım alınmasının gerekliliğine değindi.

Ramazanda herkesin bol sıvı tüketmesi gerektiğine, taş hastalarının özellikle dikkat etmesinin önemini vurgulayan Gökçe, şunları kaydetti:

“İftarla sahur arasında 7-8 saatlik bir süre var. Bu zaman zarfında en az 9-10 bardak su içilmeli. Çay, kahve, gazlı içecekler zaten istemediğimiz şeyler ve bunlar suyun yerini tutmaz. İftarla sahur arasında alınabilecek en iyi sıvılardan birisi limonata. İdrarda taş oluşumunu engelleyen bazı maddeler var. Sitrat da bunlardan biri. İşte özellikle ev yapımı limonata idrarda bu maddeleri artırarak taş oluşumunu azaltıyor. Bunun için ev yapımı limonata tüketilmesini öneriyoruz. Her zaman limonata yapılamıyorsa suya limon sıkın için. Basit ama bu çok önemli. Bu alışkanlık haline getirildiğinde rahat bir yaşam tarzı sizi bekliyor.”

 
1.334 kez görüntülendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.