SAU’de Araştırma Üniversitesi Gururu
Sakarya Üniversitesi, araştırma üniversitesi statüsünü kutladı.
Araştırma üniversitesi olan Sakarya Üniversitesi, bu noktaya ulaşılmasında gösterilen emek ve yürütülen çalışmalar için bir kutlama programı düzenledi. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 4 Aralık 2025 tarihinde açıklanan araştırma üniversiteleri sıralamasıyla birlikte Sakarya Üniversitesi için yeni bir dönem başladı. Araştırma üniversitesi programına, danışma kurulu ve mütevelli heyet üyeleri de olan Sakarya Valisi Rahmi Doğan, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak, Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ’un yanı sıra akademisyenler, idari personel ve öğrenciler katıldı.
SAU’nün 23 araştırma üniversitesi arasında A2 kategorisinde 15’inci sırada, devlet üniversiteleri arasında ise 12’nci sırada yer alması, program kapsamında üniversitenin araştırma odaklı yaklaşımı ve kurumsal gelişimiyle birlikte ele alındı. Program, Turgut Özal Kültür ve Kongre Merkezi fuaye alanında verilen kokteyl ile başladı. Kokteylin ardından, özel film gösterimi gerçekleştirildi. Program, üniversitenin elde ettiği başarının kurumsal vizyon ve araştırma odaklı hedefler çerçevesinde değerlendirildiği açılış konuşmalarıyla devam etti.
Araştırma odaklı vizyon ve gelecek hedefleri
Sakarya Valisi Rahmi Doğan, yaptığı konuşmada “iltifat marifete tabidir” sözünü hatırlatarak, Sakarya Üniversitesinin bütün personelini elde edilen başarıdan dolayı tebrik etti. Göreve başladığı günden beri süreci yakinen takip ettiklerini aktaran Doğan, Rektör Prof. Dr. Hamza Al ile ekip arkadaşlarının emeğine bizzat şahitlik ettiklerini söyledi.
Çok güzel bir derece elde edildiğini vurgulayan Vali Doğan, bu başarının geçmişten bugüne uzanan ciddi bir emeğin göstergesi olduğunu dile getirdi. Vali Doğan, Sakarya Üniversitesini şehirle bütünleşmiş, birlikte hareket eden ve Türkiye’nin taşıdığı yüke omuz veren bir kurum olarak gördüklerini aktardı.
Şehrin beklentisinin bundan sonra üniversitenin daha da ileriye gitmesi ve sanayiciyle bütünleşmesi olduğunu söyleyen Doğan, Sakarya’nın tarım kenti, sanayi kenti ve turizm kenti olarak anıldığını hatırlatarak üniversitenin üzerine düşen sorumluluklar bulunduğunu söyledi. Salonda bulunanlara emeklerinden dolayı teşekkür eden Vali Doğan, konuşmasını il olarak üniversitenin arkasında ve yanında olduklarını, birlikte yürümeye hazır olduklarını söyleyerek tamamladı.
Şehirde bütüncül bir görünüm
Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, üniversite personelinin fedakarca çalışarak bu başarıda pay sahibi olduğunu vurguladı ve üniversitenin mutluluğunu paylaşmaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti. Başkan Alemdar, Sakarya Üniversitesinin Türkiye’nin her tarafından görüldüğünü, çok kısa süre içinde dünyanın birçok yerinde de görülmeye ve hissedilmeye başlayacağını düşündüğünü ifade etti.
Bundan sonraki süreçte tüketim toplumu olmayı bırakmak gerektiğini, Anadolu’nun ayak seslerini yükseltmenin önemli olduğunu ifade eden Alemdar, bunun ancak üniversitelerle, bu kurumların ortaya koyduğu çalışmalarla mümkün olacağına inandığını söyledi.
Sakarya Valisi Rahmi Doğan’ın her türlü çalışmada yanlarında olduğunu, şehirde üniversitesiyle, belediyesiyle, valisiyle, siyasetçisiyle, esnafıyla, ticaretiyle ve sanayicisiyle bütüncül bir Sakarya görünümünün oluşmasından memnuniyet duyduğunu belirten Başkan Alemdar, birliktelik devam ettiği takdirde Sakarya’nın dünya ölçeğinde üretim üssü ve teknoloji merkezi olacağına inandığını belirterek sözlerini noktaladı.
Araştırma üniversitesi yolculuğunda ortak emek
SAU Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, konuşmasına bu anlamlı katılımcıları selamlayarak başladı. Araştırma Üniversitesi sürecinin başında “Biz süreçlerden sorumluyuz, yolda olmakla mükellefiz” dediklerini aktaran Prof. Dr. Al, çalışılandan daha fazlasını gördüklerini ifade etti. Rektör Al, Sakarya Üniversitesinin Araştırma Üniversitesi olmasının yanı sıra kamu üniversiteleri arasında 12’nci olmasının da anlamlı olduğunu belirtti. Bu yola çıkarken salonlarda bir hayal kurduklarını söyleyen Prof. Dr. Al, nihai hedefinin İTÜ ile ODTÜ’nün bir karması olarak tarihe geçmek olduğunu ifade etti.
Geçmişten bugüne kurumsal hafıza
1970 yılından itibaren üniversitenin kuruluşunda çok değerli akademisyenlerin ve çalışanların görev yaptığını, bu yolculuğun başında barakalarda çalışıldığını, ulaşım ve mekân imkânlarının kısıtlı olduğunu hatırlatan Rektör Al, hayatta olanlara saygı ve hürmetlerini sundu, vefat edenleri rahmetle andı.
Rektör Al, kurucu rektör Prof. Dr. Ramazan Evren’e teşekkür etti. Rektör Al, önceki dönemlerde üniversitede görev yapan ve vefat eden akademisyenleri, özellikle Prof. Dr. Sabahattin Zaim ve Prof. Dr. Ömer İnan’ı rahmetle andı. Rektör Al, geçmiş dönem rektörleri Prof. Dr. İsmail Çallı’ya, uzun süre görev yapan Prof. Dr. Mehmet Durman’a, kalite alanında çalışmalar yapan Prof. Dr. Muzaffer Elmas’a ve bir önceki dönem görev yapan Prof. Dr. Fatih Savaşan’a da teşekkür etti. Rektör Al, uzun süre rektör yardımcılığı yapan Prof. Dr. Ümit Kocabıçak’a, birlikte çalışıp başka görevlere dönen çalışma arkadaşlarına da teşekkürlerini iletti.
Kurumsal katkılar ve destek süreci
Yayınlarıyla, projeleriyle ve çalışmalarıyla bu başarıya vesile olan akademisyenlere teşekkür eden Prof. Dr. Al, profesörlerin yasal bir yükümlülük olmadığı halde yaptıkları çalışmalarla sonuca katkı verdiğini belirtti. Rektör Al, doçentlere, doktor öğretim üyelerine, öğretim görevlilerine, asistanlara, öğrencilere ve SAU ailesinin mezunlarına da teşekkür etti.
Sakarya Üniversitesinin en güçlü yönlerinden birinin çalışanları olduğunu söyleyen Prof. Dr. Al, idari süreçlerdeki kaliteyi bir avantaj olarak gördüklerini ifade etti. Rektör Al, hizmetli görevli çalışanlardan güvenlik görevlilerine, birimlerin başındaki yöneticilere kadar teşekkür etti.
Hedeflerin ve sıkıntıların büyük olabileceğini ancak her zorlukla birlikte bir kolaylık olduğuna inandığını belirten Rektör Al, üniversitede dayanışma ve kaynaşmanın sürmesini, çatışmaların azalmasını temenni etti.
Rektör Al, konuşmasının bu bölümünde teşekkürlerini şu sözlerle dile getirdi:
“Bizleri Cumhurbaşkanımıza aday olarak sunan Sayın YÖK Başkanımıza, Yükseköğretim Kurulunda görev yapan değerli hocalarımıza teşekkür ediyorum. Bir rektör olarak taleplerimize her zaman duyarlılık gösteren, üniversitemize katkı sunan Sayın Valimize özellikle teşekkür etmek istiyorum. Yoğun programına rağmen bugün aramızda bulunan, adeta kurumumuzun bir uzantısı gibi çalışan Büyükşehir Belediyemize ve Sayın Yusuf Alemdar’a teşekkür ediyorum. Desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen Ali İhsan Yavuz’a, milletvekillerimiz Lütfi Bayraktar’a, Ertuğrul Kocacık’a, Çiğdem Erdoğan’a, Ali İnci’ye ve Murat Kaya’ya ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Her zaman yanımızda olan Adapazarı ve Serdivan belediye başkanlarımıza teşekkür ediyorum. TEKNOKENT’te ortağımız olan Sakarya Ticaret ve Sanayi Odasına, MÜSİAD’a, vakıf mütevelli heyeti üyelerine, danışmanlarımıza, ticaret odalarımıza ve borsalarımıza teşekkür ediyorum.”
“Bütün sevdamız Sakarya Üniversitesi”
Konuşmasında hedeflerin ve zorlukların büyüklüğüne rağmen yolda kalmanın önemine vurgu yapan Prof. Dr. Al, üniversite içinde dayanışmanın sürmesini istediklerini belirterek “Bizim Sakarya Üniversitesinden başka hiçbir şeyimiz yok. Bütün sevdamız Sakarya Üniversitesi” dedi.
Rektör Al, konuşmasının devamında özellikle teşekkür etmek istediği isimler olduğunu belirterek, kendisini bu göreve layık gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a teşekkür etti. Sakarya Üniversitesinin temel hedefinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından belirlenen ve hükümet politikalarıyla şekillenen alanlara hizmet etmek olduğunu ifade eden Al, üniversitenin potansiyelini ülke hedefleriyle eşleştirerek çalıştıklarını söyledi. Akademik çalışmaların yalnızca bireysel yükselişe değil, toplumun, şehrin ve sektörün ihtiyaçlarına da karşılık vermesi gerektiğini vurguladı.
“En fazla akredite programa sahip üniversitelerden biriyiz”
Sakarya Üniversitesinin yalnızca bugünüyle değil, geleceğe dönük hedefleriyle de yol aldığını aktaran Rektör Al, “14 güçlü fakültemiz, 6 enstitümüz var. Beş yıllık kurumsal akreditasyona sahibiz. 75 akredite programımızla Türkiye’nin kamu üniversiteleri arasında en fazla akredite programa sahip üniversitelerden biriyiz” ifadelerini kullandı.
Üniversitenin öncelikli bilim ve teknoloji alanlarını da tek tek sıralayan Al, bu başlıkları “Bilgi güvenliği başta olmak üzere gömülü sistemler, fabrika otomasyonu, robotik sistemler öncelikli alanlarımız. Malzeme ve kimya alanında seramik ve kompozit, yapay zeka, yüzeysel kaplama ve film, organik ve inorganik kimya, polimer ve plastik mühendisliği ve fizik öncelikli alanlarımız arasında. İnşaat, yoğun madde fiziği, kuantum teknolojileri ve romatoloji de TÜBİTAK tarafından tescillenmiş yetkinlik alanlarımızdır” şeklinde aktardı.
Gelecek vizyonunu daha geniş bir çerçevede ele alan Al, stratejik alanlara ilişkin hedeflerini “Başta toryum, silikon çip üretimi, yapay zeka, batarya teknolojileri ve dayanıklı şehirler olmak üzere bu alanlarda da çalışma yapmayı düşünüyoruz. İnşallah önce akademisyenlerimizin emeğiyle, ardından tüm SAU ailesinin ve öğrencilerimizin katkısıyla bu hedeflere ulaşacağız” sözleriyle açıkladı.
Elde edilen başarının bir durak değil, yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu vurgulayan Al, “Bu bir son değil, bu bir başlangıç. Zor günler geride kaldı. Şimdi bizi daha zor günler bekliyor ama biz çalışmaya alışık insanlarız” diyerek sözlerini tamamladı.
“SAU, yerleşik kalıpları yıktı”
YÖKAK Başkanı Prof. Dr. Ümit Kocabıçak ise Sakarya Üniversitesinde İTÜ’den başlayarak 41’inci yılını yaşadığını, bunun 38 yılını üniversitede geçirdiğini ifade etti. İTÜ ve İstanbul Üniversitesi gibi köklü üniversitelerle yarışıldığını dile getiren Prof. Dr. Kocabıçak, bu başarının rektörün liderliği, akademisyenlerin emeği, idari personelin, öğrencilerin ve mezunların katkısıyla elde edildiğini vurguladı. Prof. Dr. Kocabıçak, Sakarya Üniversitesinin bilişim, kalite ve akreditasyon alanlarında üç büyük “halka”ya sahip olduğunu, buna araştırma üniversitesi kimliğinin eklendiğini söyledi.
Araştırma Üniversitesi olmanın yalnızca bütçe ve kadro imkanlarıyla sınırlı olmadığını, ilgi ve görünürlük gibi önemli çıktılar sağladığını belirten Prof. Dr. Kocabıçak, Sakarya Üniversitesinin yerleşik kalıpları yıktığını ifade ederek emeği geçen herkesi kutladı.
Şehrin üretim gücü ve üniversitenin konumu
SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Sakarya’yı birkaç kelimeyle anlatmaya çalıştığında kentin Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri olduğunu, aynı zamanda bir tarım ve turizm şehri kimliği taşıdığını hatırlattı.
Akgün Altuğ, istatistiklerin Sakarya’yı birçok alanda üst sıralarda gösterdiğini belirterek, Sakarya Üniversitesinin rektörlüğün liderliği ve tüm paydaşların katkılarıyla Türkiye’nin en önemli 15 üniversitesi arasına girmesinin önemini vurguladı ve üniversitenin kuruluşundan bugüne kadar emeği geçen akademisyenler ile mezunlara teşekkür etti.
Konuşmaların ardından program, Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğretim üyelerinin sahne aldığı konserle tamamlandı. Öğr.Gör. Birsel Hasçelik’in solist olduğu konserde, bağlamada Öğr. Gör. Dr. M. Kürşad Türkay, tarda Öğr. Gör. Kazım Gürkan, kavalda Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Atlan, meyde Arş.Gör. Hasan Hüseyin Şahin, kemanda Doç.Dr. Atalay Durmaz, viyolada Doç.Dr. Funda Esin, kanunda Öğr.Gör. Tuncay Kardaş, udda Öğr.Gör. Hamdi İtil, ritmde ise Aydın Battal ile Ümit Kartal görev aldı.
