Sanayi ve Teknoloji Bakanı Kacır, SAU’de Teknolojiye Kapı Açtı
SAU Teknokent’te kurulan Füzyon Girişim Ofisi ile Milli Teknoloji Atölyesinin açılışı, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla gerçekleşti.
Sakarya Teknokent’te teknoloji ve girişimcilik odaklı yeni bir dönem başladı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’ın katılımıyla düzenlenen açılış töreninde Füzyon Girişim Ofisi ve Milli Teknoloji Atölyesi kullanıma açıldı. Sakarya Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Sakarya Valisi Rahmi Doğan, Sakarya AK Parti Milletvekilleri Lütfi Bayraktar ve Ali İnci, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al, Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Sarıbıyık, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın, Serdivan Belediye Başkanı Osman Çelik, Adapazarı Belediye Başkan Yardımcısı Yusuf Özden, AK Parti MKYK Üyeleri Prof. Dr. Hülya Terzioğlu ve Abdurrahman Akyüz, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün Altuğ, Sakarya Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Yakup Köseoğlu, Teknokent firma temsilcileri, akademisyenler, öğrenciler ve basın mensupları katıldı.
Teknolojide tam bağımsızlık vurgusu
Programda konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Türkiye’nin bilim ve teknoloji odaklı kalkınma vizyonuna dikkat çekerek, küresel ölçekte bilginin stratejik bir güç haline geldiği bir dönemde, teknolojik yetkinliğin ülkelerin rekabet gücünü belirlediğini ifade etti. Türkiye’nin bu süreci bir tehdit değil, tarihi bir fırsat olarak gördüğünü belirten Bakan Kacır, son 23 yılda güçlü bir AR-GE ve inovasyon altyapısı inşa edildiğini vurguladı.
Bakan Kacır, Türkiye genelinde bin 700’ü aşkın AR-GE ve Tasarım Merkezinde nitelikli insan kaynağının yüksek katma değerli üretim için çalıştığını, 113 Teknoparkta ise 12 binden fazla firmanın inovasyon odaklı faaliyet yürüttüğünü dile getirdi. AR-GE harcamalarının milli gelir içindeki payının önemli ölçüde artırıldığını belirten Kacır, insan kaynağı ve altyapı yatırımlarının Milli Teknoloji Hamlesi’nin temel taşı olduğunu aktardı.
Sakarya’nın sanayi altyapısı, lojistik gücü ve İstanbul’a yakınlığıyla girişimcilik açısından stratejik bir konuma sahip olduğunu ifade eden Bakan Kacır, Sakarya Teknokent’in şehirde teknoloji girişimciliğinin merkezlerinden biri haline geldiğini söyledi. Bu kapsamda Bakanlık desteğiyle hayata geçirilen yeni AR-GE binasının girişimcilere modern bir çalışma ortamı sunduğunu belirten Kacır, bina içerisinde faaliyet gösterecek Füzyon Girişim Ofisi’nin kuluçka ve kuluçka öncesi aşamadaki girişimcilere bütüncül destek sağlayacağını ifade etti.
Milli Teknoloji Atölyesi gençlerin buluşma noktası olacak
Bakan Kacır, açılışı yapılan Milli Teknoloji Atölyesi’nin, gençlerin bilim, teknoloji ve girişimcilikle daha erken yaşta buluşmasına katkı sunacağını vurguladı. Üniversiteler ve bilim merkezleri bünyesinde kurulan milli teknoloji atölyelerinin, gençlerin tasarımdan üretime uzanan süreçlerde deneyim kazanmasını sağlayan önemli merkezler olduğunu belirten Kacır, Sakarya’daki atölyenin hem Sakarya Üniversitesi hem de Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi öğrencilerine hizmet vereceğini açıkladı.
750 metrekarelik alanda kurulan atölyede yapay zeka, robotik sistemler, prototipleme ve ileri teknoloji ekipmanlarına erişim imkanı sunulduğunu aktaran Bakan Kacır, burada geliştirilecek projelerin Sakarya’dan Türkiye’ye ve dünyaya uzanan başarı hikayelerine dönüşmesini temenni etti. Program kapsamında ayrıca Sakarya Bilim Merkezi projesinin de müjdesi paylaşıldı.
Bilim iletişimi ve üniversite-sanayi iş birliği vurgusu
TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Orhan Aydın konuşmasında üniversitelerin bilimsel üretim ve nitelikli insan kaynağı yetiştirme süreçlerindeki rolüne dikkat çekti. Sakarya Üniversitesi ve Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesinin yükseköğretim sistemine önemli katkılar sunduğunu ifade eden Aydın, her iki üniversitenin de araştırma ve eğitim alanında yenilikçi çalışmalarıyla öne çıktığını belirtti.
TÜBİTAK’ın üniversitelerle yürüttüğü iş birliklerinin bilim iletişimi açısından büyük önem taşıdığını dile getiren Aydın, Milli Teknoloji Atölyelerinin öğrenciler için birer üretim ve paylaşım alanı olduğunu söyledi. Bu atölyelerde öğrencilerin fikirlerini geliştirebilecekleri, projelerini hayata geçirebilecekleri ve birbirlerinden öğrenebilecekleri bir ortam oluştuğunu vurgulayan Aydın, Sakarya’daki atölyenin de gençlerin buluşma noktası olacağına inandığını ifade etti.
Araştırma üniversitesi vurgusu
Programda konuşan Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hamza Al ise Sakarya Üniversitesinin kısa süre önce araştırma üniversitesi ilan edilmesinin ardından böyle kapsamlı bir açılışa ev sahipliği yapmaktan duyulan memnuniyeti dile getirdi. Prof. Dr. Al, üniversitenin araştırma, yayın, proje, üretim, inovasyon ve girişimcilik odaklı bir vizyonla yoluna devam ettiğini belirtti.
Araştırma üniversitesi sürecine değinen Prof. Dr. Al, Sakarya Üniversitesinin iki yıllık izleme sürecinin ardından altı aday üniversite arasından seçilerek araştırma üniversitesi ilan edildiğini hatırlattı. Bu sürecin yalnızca bir unvan kazanımı olarak görülmemesi gerektiğini vurgulayan Al, “Biz bu süreci bir sonuç olarak değil, çok daha büyük hedefler için bir başlangıç olarak değerlendiriyoruz” dedi.
“SAU, doğru yolda ilerliyor”
Sakarya Üniversitesinin araştırma kalitesi bakımından Türkiye’nin önde gelen üniversiteleriyle birlikte anılmasının kendileri için önemli bir motivasyon kaynağı olduğunu belirten Prof. Dr. Al, “Araştırma kalitesi açısından üniversitemizin ODTÜ, İTÜ, Boğaziçi ve Bilkent gibi üniversitelerle mukayese edilebilir düzeyde ifade edilmesi, doğru bir yolda ilerlediğimizi gösteriyor” ifadesini kullandı.
Sakarya Üniversitesinin temel vizyonunu da paylaşan Prof. Dr. Al, “Araştırmayı, yayını, projeyi, üretimi, inovasyonu ve girişimciliği merkeze alan bir üniversiteyiz. Bulunduğumuz bölgeye, ülkemize ve insanlığa değer katmayı temel sorumluluğumuz olarak görüyoruz” diye konuştu.
Tarihten gelen akademik birikim
Köklü bir geçmişe sahip olan Sakarya Üniversitesinin 1970 yılında eğitim hayatına başladığını hatırlatan Prof. Dr. Al, uzun yıllar İstanbul Teknik Üniversitesinin devamı olarak faaliyet yürüttüğünü ve 1992 yılında üniversite statüsüne kavuştuğunu aktardı. Al, “Bu geçmiş, bize yalnızca bir tarih değil, aynı zamanda güçlü bir akademik kültür kazandırdı” dedi.
Eğitim anlayışına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Prof. Dr. Al, üniversitenin teori ile uygulamayı birbirinden ayırmayan bir yaklaşım benimsediğini vurguladı. “Biz işi ve eğitimi birlikte düşünen, teorinin uygulamayla anlam kazandığına inanan bir üniversiteyiz” diyen Al, 7+1 ve 3+1 eğitim modellerinin yanı sıra bütünleşik yüksek lisans uygulamaları ve mikroyeterlilik programlarının bu anlayışın bir parçası olduğunu ifade etti.
“Geleceğin meslekleri için güçlü bir altyapı kuruyoruz”
Sakarya Üniversitesinin öğrenci profiline de değinen Prof. Dr. Al, “Yaklaşık 50 bin öğrencimiz ve 107 ülkeden 6 bine yakın uluslararası öğrencimiz var. Bu çeşitlilik, üniversitemizin akademik ve kültürel zenginliğini artırıyor” şeklinde konuştu. Al, sosyal transkript uygulamaları ve disiplinlerarası proje yönetimiyle öğrencilerin yalnızca akademik değil, mesleki yetkinliklerini de geliştirmeyi amaçladıklarını söyledi.
Yeni açılan bölümlerin 21’inci yüzyıl becerileri doğrultusunda planlandığını belirten Prof. Dr. Al, “Siber güvenlik, veri bilimi ve analitiği, bilişim sistemleri ve teknolojileri gibi bölümlerle geleceğin mesleklerine yönelik güçlü bir altyapı kuruyoruz” dedi. Sakarya Üniversitesinin bilgi güvenliği ve siber güvenlik alanında uzmanlaşan üniversite olarak ilan edildiğini hatırlatan Al, Kritik Altyapılar Test Yatağı’nın Türkiye’de bu alanda sertifika vermeye yetkili tek merkez olduğunu ifade etti.
“Sürdürülebilirlik ve Engelsiz Üniversite ana politika alanı”
Sürdürülebilirlik ve erişilebilirlik çalışmalarına da değinen Prof. Dr. Al, bu alanların üniversitenin kurumsal öncelikleri arasında yer aldığını söyledi. “Yeşil kampüs, sürdürülebilirlik ve engelsiz üniversite başlıkları bizim için yan faaliyetler değil, ana politika alanlarıdır” diyen Al, “Engelsiz Üniversite değerlendirmelerinde 40 programla Türkiye genelinde birinci sırada yer almamız, bu yaklaşımın somut bir sonucudur” ifadelerini kullandı.
Milli Teknoloji Atölyesi ve Füzyon Girişim Ofisi’nin üniversitenin üretim odaklı vizyonunu güçlendireceğini belirten Prof. Dr. Al, bu yapıların öğrencilerin ve girişimcilerin bir araya gelerek proje geliştirebilecekleri önemli merkezler olacağını vurguladı. Prof. Dr. Al, “Bugün açılışını yaptığımız bu mekanları, üreten üniversite yolunda attığımız ilk ve en önemli adımlardan biri olarak görüyoruz” dedi.
Konuşmasının sonunda sürece katkı sunan tüm paydaşlara teşekkür eden Prof. Dr. Al, “Tüm bu süreçte, gerek araştırma üniversitesi olma sürecinde, gerek bu yapıların hayata geçirilmesi sürecinde, gerek biraz sonra sayın bakanımızın teşrifleriyle açılışını yapacağımız Milli Teknoloji Atölyesi’nin yapılışında başta zat-ı alanız olmak üzere Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın çok büyük katkıları oldu. Bu vesileyle Sakarya Üniversitesi ve şahsım adına özellikle teşekkür etmek istiyorum. Başta Sanayi ve Teknoloji Bakanımız Sayın Mehmet Fatih Kacır ve TÜBİTAK Başkanımız Prof. Dr. Orhan Aydın olmak üzere; Her daima bizlerle birlikte olan Valimiz Sayın Rahmi Doğan’a, Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Yusuf Alemdar’a, AK Parti Sakarya Milletvekillerimiz KEFEK Başkanımız Sayın Çiğdem Erdoğan’a, Sayın Ali İnci’ye, Sayın Lütfi Bayraktar’a, Sayın Murat Kaya’ya, Sayın Ertuğrul Kocacık’a, MHP Sakarya Milletvekilimiz Sayın Muhammet Levent Bülbül’e, AK Parti Sakarya İl Başkanımız Sayın Yunus Tever’e, MHP Sakarya İl Başkanımız Sayın Oğuz Alkaş’a, Adapazarı Belediye Başkanımız Sayın Mutlu Işıksu’ya, Serdivan Belediye Başkanımız Sayın Osman Çelik’e, mülki idare amirlerimize, Teknokent’teki ortaklarımızdan SATSO ve Ticaret Borsası'na özellikle teşekkür etmek istiyorum” ifadeleriyle sözlerini tamamladı.
Projeler yerinde incelendi
Konuşmaların ardından kurdele kesimi gerçekleştirildi. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Milli Teknoloji Atölyesi’ni gezerek öğrencilerin geliştirdiği projeleri inceledi ve yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Program, protokol üyelerinin alan gezisi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
