D8’in Sorunlardan Etkilenmemesi İçin Gayret Gösteriyoruz

D8’in Sorunlardan Etkilenmemesi İçin Gayret Gösteriyoruz
16.03.2016
1.228
A+
A-

Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, D-8 Genel Sekreteri Seyid Ali Musavi’yi konuk etti.

Konferans vermek üzere Sakarya Üniversitesine gelen ve konferans öncesinde Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas’ı makamında ziyaret eden Musavi’nin ziyaretinde ortak projeler geliştirilmesi ve karşılıklı bilimsel paylaşımlarda bulunulması konuları konuşuldu.

Muhammed Musavi, Ekonomik ve Sosyal Araştırma Merkezi’nin (ESAM) düzenlediği “D-8: Yeni Bir Dünya” konulu konferansa katıldı.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen konferansta konuşan Musavi, kurucu zirvenin 1997 yılında İstanbul’da yapıldığını, 2006’da yapılan 5’inci zirve olan Bali Zirvesi’nin ise D-8 için bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Musavi, “Birçok anlaşma Bali Zirvesi’nde imzalanmıştır. 6’ncı zirve olan Kuala Lumpur Zirvesi’nin önemi de 10 yıllık yol haritasının bu zirvede kabul edilmesidir” diye konuştu.

D8’in siyasi kararlarından konseyin, idari kararlarından ise komisyonun sorumlu olduğunu belirten Musavi, ekonomik düzeyde ise bakanlar toplantısı olarak her yıl ticaret, tarım, sanayi, ulaştırma, enerji ve turizm konularında düzenli olarak bir araya gelindiğini ifade etti. Kuala Lumpur Zirvesi ile D8’in asıl hedefinin üye ülkeler arasında ekonomik işbirliğini sağlamak olarak belirlendiğine işaret eden Musavi, şöyle devam etti: “Her alanda çalışma yapmanın mümkün olmadığına karar veren liderler, daha iyi odaklanmak için çalışmaları bu beş ekonomik alana indirdiler. Turizm ise geçen yıl eklenerek toplamda altı alan olarak belirlendi. Ticaret bakanları toplantısı geçen ay İslamabat’da yapıldı. Tarım bakanları da Aralık 2014 ‘de Türkiye’de bir araya geldiler. En son 2015 Ocak ayında Tahran’da bir araya gelen sanayi bakanları da Mayıs ayında Kahire’de tekrar toplanacaklar. Ulaştırma ve enerji alanlarında da ilk toplantılar inşallah Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak.”

D-8’in BM Genel Kurulu’nda gözlemci üye statüsüne sahip olduğunu kaydeden Musavi, “İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ile karşılıklı işbirliğini öngören mutabakat zaptı var. Birçok örgüt ile karşılıklı işbirliği imzaladık. İslam Kalkınma Bankası, Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı gibi örgütlerle de karşılıklı işbirliğini neticelendirme sürecindeyiz” ifadelerini kullandı.

Nüfus olarak dünyanın yüzde 16’sına, İslam âleminin ise yüzde 65’ine tekabül eden D8 ülkelerinin, İİT’nin gayrisafi yurtiçi hasılasının yaklaşık yüzde 69’unu oluşturduğunu kaydeden Musavi, “D-8 ülkeleri ithalat ve ihracatta İİT’nin en tepedeki 10 ülkesi arasında yer alıyor” dedi.

D8’in toplam ticaretinin 1997 yılında dünya toplam ticaretinin yüzde 3,9’unu oluşturduğu, 2012 yılında yüzde 5,3 ile zirveye ulaştığı bilgisini veren Musavi, şunları söyledi: “Dünyadaki finansal krizden dolayı 2013’te yüzde 4,9’a geriledi. Ticaret konusunda da D8’in dünyayla yaptığı ticaretin içindeki payı yüzde 3,4. 2012’de yine yüzde 8,2 ile zirveye ulaştı. Daha sonra 2013’te yüzde 7,4’e düştü. Bu yaklaşık 150 milyon dolara tekabül ediyor ancak yeterli değil. Önümüzde daha büyük zorluklar var. Hedefimiz 150 milyar doların 500 milyar dolara yükselmesi. Bu nedenle D8’in çalışma alanları ile ilgili akademik çalışmalar yapılmasını bekliyoruz. Bu konuda ihtiyaç olan her türlü bilgi ve istatistikleri paylaşmaktan memnuniyet duyarız.”

Suriye kanayan bir yara

Suriye sorununun İslam dünyası için kanayan bir yara olduğunu ifade eden Musavi, “300 binden fazla insan öldürüldü, milyonlarca insan yerlerinden edildi. Bu İslam ümmeti için malesef bir utanç. Müslümanlar orada birbirlerini ‘Allahu ekber’ diyerek öldürüyorlar. Her ölen de ölüsünü şehit olarak kabul ediyor. Biz birbirimizi öldürmeye devam ederken, düşmanlarımız da bundan gayet memnun” şeklinde konuştu.

Türkiye ile İran ve Mısır arasındaki sorunların D8’i çok fazla etkilememesi için ellerinden gelen gayreti göstermeye çalıştıklarını belirten Musavi, şunları kaydetti: “Türkiye ile İran ilişkileri çok köklü bir geçmişe sahip. 400 yıldır birbiriyle savaşmayan, birbiriyle mücadele etmeyen iki ülkeden söz ediyoruz. İki ülke liderleri ilişkileri kardeşçe tutmaya yönelik özen gösteriyorlar. Kardeşler arasında bile bazen sorunlar, anlaşmazlıklar yaşanabilir. Bu da bu şekilde değerlendirilmeli. Suriye meselesinde ise iki ülke belki başlangıçta bir araya gelip otursaydı bu sorunu beraberce çözebilirlerdi. Türkiye’den de Mısır ile ilişkiler konusunda ilişkilerin bakanlar düzeyinde devam edeceği yönünde açıklamalar yapıldı. Mayıs ayında düzenlenecek D8 sanayi bakanları toplantısında iki ülke arasındaki ilişkilerin tekrar gelişeceğini ümit ediyoruz.”

16-03-2016 – ST
1.228 kez görüntülendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.