SAU’de İdari Yargının İnsan Haklarıyla İlişkisi Konuşuldu

SAU’de “10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü” kapsamında düzenlenen programda, insan haklarının yargı süreçlerindeki belirleyici rolü vurgulandı.

Sakarya Valiliği ve Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi iş birliğiyle “Hukukun Temel Taşları: İdari Yargı ve İnsan Hakları” başlıklı bilgilendirme programı gerçekleştirildi. Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle düzenlenen etkinlik, akademisyenlerin ve hukuk camiasından katılımcıların yoğun ilgisiyle yapıldı.

Programın moderatörlüğünü Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Şafak Narbay üstlendi. Etkinlikte Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Üyesi ve İstanbul Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Melikşah Yasin ile Sakarya 2. İdare Mahkemesi Başkanı Dr. Eren Cenan konuşmacı olarak yer aldı. Katılımcılar, idari yargının temel haklarla ilişkisi, içtihat tutarlılığı, usul eşitliği ve gelişmeli yargılama ilkesi gibi güncel konulara odaklanan sunumlar gerçekleştirdi.

İdari yargının kamu gücü kullanımı ile bireyin temel hak ve özgürlükleri arasındaki dengeyi koruyan temel mekanizmalardan biri olduğunu ifade eden Prof. Dr. Narbay, gerekçeli karar, erişilebilir yargı süreçleri ve etkili başvuru yollarının insan hakları perspektifinden idari yargının merkezinde yer aldığını belirtti.

İçtihat tutarlılığı ve hukuki güvenlik vurgusu

Prof. Dr. Melikşah Yasin, idari yargıda içtihatların hukuku şekillendiren unsur olduğunu belirterek, benzer olaylarda farklı kararların ortaya çıkmasının hukuki güvenlik ve öngörülebilirlik açısından riskler doğurduğunu anlattı. İçtihat değişikliklerinin makul ve açık gerekçelerle yapılması gerektiğini, aksi halde bireylerin yargı kararlarına duyduğu güvenin zayıflayabileceğini belirten Prof. Dr. Yasin, Anayasa Mahkemesi kararlarından ve örnek davalardan hareketle, içtihat tutarlılığının adil yargılanma hakkıyla doğrudan bağlantılı olduğunu vurguladı.

Adil yargılanma hakkı ve usul eşitliği

Sakarya 2. İdare Mahkemesi Başkanı Dr. Eren Cenan ise konuşmasında adil yargılanma hakkını diğer tüm temel hakların kullanılmasını mümkün kılan “üst hak” olarak tanımladı. Taraflar arası usul eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerinin, bireyin idare karşısında dezavantajlı konuma düşmesini engellediğini ifade eden Dr. Cenan, mahkemelerin taraflara iddia ve savunmalarını sunma, delillerden haberdar olma ve bunlara cevap verme imkanı sağlamasının adaletin gerçekleşmesi açısından zorunlu olduğunu belirtti. 

Programın sonunda soru-cevap bölümü gerçekleştirildi. Öğrenciler, içtihat farklılıklarının uygulamadaki sonuçları, adil yargılanma hakkının ihlali halinde denetim mekanizmaları ve yargı kararlarının emsal niteliği konusunda sorular yöneltti. 

Kategori: