SAÜ Kitap Söyleşilerinin Bu Haftaki Konuğu: Doç. Dr. Muhammed Hüküm

SAÜ Kitap Söyleşilerinin Bu Haftaki Konuğu: Doç. Dr. Muhammed Hüküm
17.03.2022
1.640
A+
A-

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Kitap Söyleşileri’nin haftaki konuğu Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Hüküm, “Edebiyat nedenler üreten sosyolojik bir döngü sağlar. Dolayısıyla edebiyat ve sosyoloji arasında karşılıklı bir ilişki vardır” dedi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Vizyoner Genç Topluluğu tarafından düzenlenen Kitap Söyleşileri’nin bu haftaki konuğu Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Muhammed Hüküm oldu. Fen-Edebiyat Fakültesi öğrencilerinin moderatörlüğünü yaptığı etkinlikte edebiyat sosyolojisi üzerine söyleşi gerçekleştirildi.

Edebiyatın ve sanatın 19. Yüzyıldan sonra var olma probleminin ortaya çıktığına değinen Doç. Dr. Hüküm, “Bu daha doğrusu ciddiye alınma sorunudur. Sosyolojiye yönelik de bir problemi var; yani bilimsel görüyle toplumsal faydayı yöneterek nasıl var olabilirim? Bunun için bir strateji geliştirmesi gerekiyor. Dolayısıyla başlangıcından beri edebiyat ve toplum ilişkisinin daha somut bir çerçeve içerisine oturması gerektiğini düşünüyorum ve böylece edebiyat sosyolojisi şeklinde bir kavram ortaya çıkıyor” ifadelerini kullandı.

“hangi kitabın hangi bölgede çok satıldığının toplumsal anlamı var”

Kitabın tüketilmesinin toplumsal anlamları üzerine konuşan Doç. Dr. Muhammed Hüküm, “Kitap sonuç olarak bir meta. Üretiliyor, alınıyor, satılıyor, el değiştiriyor, yer değiştiriyor. El değiştirme esnasında para verip alıyorsunuz. Bu tercih meselesi. Dolayısıyla kitapların satışının kimin hangi kitabı okuduğunu, hangi kitabın hangi bölgede ne kadar çok tüketildiğinin toplumsal anlamları var” dedi.

Eserlerin satış rakamının bölgelerin sosyolojik yapısına göre değişiklik gösterdiğini öne süren Doç. Dr. Hüküm, “Mesela Ahmet Arif diye bir şair var. Onun şiir kitaplarının doğu bölgesinde çok, batı bölgesinde az satılmasının toplumsal bir özelliği var. Toplum hakkında size bir bilgi verir veya Nobel almış bir yazarın yurt dışında Türkiye’den daha çok okunmasının bile anlamı vardır. Olumlu olabilir olumsuz olabilir. Ama bu bir veridir ve sabit bir veridir. Takip edilebilecek bir veridir” diye konuştu.

Gençlikte zorluk olarak görünen problemlerin aslında çözülmek için var olduğunu ifade eden Doç. Dr. Hüküm, “Dolayısıyla karşınıza çıkan problemler ne kadar büyükse edineceğiniz deneyim o kadar büyük olur” ifadesini kullandı.

“Disiplinlerarası çalışmak lazım”

Disiplinlerarası çalışmanın zorluğu üzerine sorulan soruya Doç. Dr. Hüküm, “Zor denebilir mi? Bence değil hatta çok zevkli. Çünkü hem sosyolojiye hâkim olmak zorundasınız hem edebiyat bilgisine temel bilgileriyle hâkim olmak zorundasınız. Tabii bir sosyolog kadar hâkim olamazsınız. Ama ikisi de insanla ilgili olduğu için edebiyat çalışırken zaten psikolojiyle ilgili olmak lazım dil bilimiyle ilgili olmak lazım ve alanınız ne kadar genişse elde edebileceğiniz ilim nasibiniz o kadar fazla olur” şeklinde cevap verdi. Zor koşul ve şartların insanı daha yetenekli hâle getirdiğine ve yaşanılan zorluğun insanı daha geniş bir alana hâkim kıldığını da sözlerine ekledi.


1.640 kez görüntülendi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.