Otizm Hastalık Değil Farkındalık
Sakarya Üniversitesi tarafından Bilim İletişimi kapsamında gerçekleştirilen Bilim Söyleşileri serisinin dördüncü konuğu Özel Eğitim bölümünden öğretim üyesi Doç. Dr. Canan Sola Özgüç oldu.
“Otizm: Doğru ve Yanlışlar” başlığıyla düzenlenen söyleşide otizm konusunda farkındalık oluşturmak için katılımcılara bilgi verildi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sosyal Gelişim Merkezinde gerçekleşen programda, otizmin yalnızca tıbbi değil, aynı zamanda eğitsel bir yönü olduğu belirtirilerek özellikle erken tanı ve yoğun özel eğitimin önemine dikkat çekildi.
Otizmin çok farklı şekillerde kendini gösterebileceğini ifade eden Doç. Dr. Canan Sola Özgüç, spektrum kelimesinin de bu çeşitliliği ifade ettiğini söyledi ve her otizmli bireyin aynı belirtileri göstermeyeceğini, bazı çocukların iletişim kurmakta zorlanırken, bazılarının ise sosyal etkileşimde ya da duyusal hassasiyetlerde farklılıklar yaşayabileceğini anlattı.
Erken tanı önemli
Söyleşide, özellikle 0-6 yaş aralığında çocuk gelişiminin yakından takip edilmesi gerektiği vurgulandı. Çocukların gelişimsel süreçlerinin genellikle bakımverenler tarafından takip edildiğine dikkati çeken Özgüç, şüphelenilen durumlarda aile hekimlerinin yönlendirmesiyle çocuk psikiyatristine başvurulabileceğini belirtti.
Otizmli çocukların eğitim yolculuğunun 0-3 yaş arasında özel eğitim uzmanlarıyla başladığını ve sürecin yalnızca çocuğu değil, aileyi de kapsadığını ifade eden Doç. Dr. Özgüç, özel eğitim anaokulları ile desteğin devam ettiğini ve teknolojinin de bu alanda önemli bir yardımcı olduğunu aktardı.
Otizmli öğrencilerin okullarda hala “farklı” ya da “öteki” olarak algılanabildiğine değinen Özgüç, bu durumun çocukların sınıf içinde geri planda kalmalarına neden olduğunu söyleyerek hem öğretmenlerin hem öğrencilerin çeşitlilik ve kapsayıcılık konusunda bilinçlendirilmesinin önemli olduğunu vurguladı.
Otizmde doğru bilgi kaynaklarına ulașmanın önemi
Ailelerin, çocuklarında otizme dair işaretleri fark ettiklerinde güvenilir bilgi kaynaklarına yönelmeleri gerektiğini belirten Doç. Dr. Özgüç, Tohum Otizm Vakfı gibi kuruluşlardan destek alınabileceğini söyledi.
Etkinlikte, otizmin bir hastalık değil, bireyler arası gelişimsel bir farklılık olduğu; toplumun bu çeşitliliği kabul ederek uyum sağlaması gerektiği vurgulandı. Bugün birçok firmanın nöroçeşitlilik kadroları açması, bu konuda atılmış umut verici adımlar arasında gösterildi.
Bilim Söyleşileri serisinin dördüncü konuğu Doç. Dr. Doç. Dr. Canan Sola Özgüç’ün, otizmi farklı boyutlarıyla ele aldığı konuşmasını izlemek için Sakarya Üniversitesi Youtube kanalını ziyaret edebilirsiniz.