Necip Fazıl’ın Düşüncesi, Sanatı ve Mücadelesi

Necip Fazıl’ın Düşüncesi, Sanatı ve Mücadelesi
05.03.2013
808
A+
A-

Sakarya Üniversitesi’nde gerçekleştirilen konferansta Necip Fazıl Kısakürek saygıyla anıldı.

Sakarya Üniversitesi Avrupa Öğrenci Topluluğu tarafından düzenlenen, “Necip Fazıl Kısakürek – Düşüncesi, Sanatı ve Mücadelesi” isimli konferans SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Tarım Eski Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Durmuş Günay, Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Yılmaz Daşçıoğlu ve Yazar Metin Çetin konuşmacı olarak katıldı.

Sakarya Valisi Mustafa Büyük, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, Sakarya İl Emniyet Müdürü Mustafa Aktaş ve çok sayıda akademisyenin katıldığı konferansa öğrenciler yoğun ilgi gösterdi.

Konferans,Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün  gönderdiği mesajın okunmasıyla başladı. Cumhurbaşkanı Gül konferansa gönderdiği mesajda şu ifadelere yer verdi: ” Milletimizin yetiştirdiği büyük mütefekkir, şair, yazar, münevver Necip Fazıl Kısakürek’in anısına düzenlenen toplantıya davetiniz için teşekkür ediyorum. Kişiliğiyle, düşünceleriyle ve şiirleriyle hayatımda özel bir yeri; fikri ve kültürel bakımdan gelişmemde önemli etkisi bulunan Üstad Necip Fazıl Kısakürek’i bu vesileyle bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Millet hayatında hoş bir sada bırakarak ebediyete intikal eden Necip Fazıl Kısakürek’in düşünce ve gönül dünyasını, sanatını ve uğruna mücadele ettiği değerleri gelecek nesillere en iyi şekilde anlatmayı ve aktarmayı amaçlayan sizleri tebrik ediyor, kıymetli katılımcılara sevgi ve muhabbetlerimi sunuyorum.”

Yaptığı açılış konuşmasında Necip Fazıl Kısakürek’i tanımanın anlamanın yeni nesil için çok önemli olduğunu vurgulayan Rektör Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Salonumuzu dolduran genç neslin, şairlerini tanıma isteğini gördükçe gururlanıyorum” diye konuştu.

Sisteme İlk Başkaldıran Şair

Necip Fazıl Kısakürek’in mevcut düzene karşı ortaya çıkışından bahseden Yazar Metin Çetin, “Büyük şair Necip Fazıl Kısakürek İslami bir başkaldırışla mücadelesine başlayan ilk şairdir” diyerek dönemin şartlarına boyun eğmediğini ve bu konuda taviz vermediğinin altını çizdi. Siyasi hayatının, şiirlerinin ve manevi arayışlarının hep problemli olduğunu belirten Çetin, yakın çevresi tarafından dahi tam olarak anlaşılamayan bir şair olan Necip Fazıl’ın ömrünü herkese karşı mücadeleyle geçirdiğini bilmenin şairi anlamakta büyük yarar sağlayacağını söyledi.

Edebiyatçılara Öncü Oldu

Necip Fazıl Kısakürek’in aktif şairliği boyunca birçok edebiyatçı ve şairi etkilediğini anlatan Doç. Dr. Yılmaz Daşcıoğlu, “Necip Fazıl öyle büyük bir şairdir ki, yaşadığı dönemde sadece şairleri değil, edebiyatçıları dahi kendisine hayran bırakmıştır. 1920-1940 yılları arasına Necip Fazıl dönemi desek kimseye haksızlık etmiş olmayız. Mücadelenin adeta simgesi olan büyük şairimiz, şiire yeni başlayanları değil sadece, kendisine bir yol çizmiş olanları bile etkilemiştir” diye konuştu.

Fiili Olarak Dört Yıl Hapis Yattı

Kısakürek’in görmezden gelinen sanatına en büyük darbenin açılan davalarla, istenen hapis cezalarıyla verilmeye çalışıldığına değinen Prof. Dr. Sami Güçlü; “Yaşamı boyunca yüzün üzerinde dava açıldı. Yüz yıldan fazla hapis istemiyle yargılandı. Fiili olarak dört yıl hapis yattı. Özüne, halkına dönen bir şair olduğu için şiire ihanet etti denildi. Fakat yılmadı, kapattırılan dergilerinin yerine yenilerini açtı” dedi.

Şiirleri Sıradan değil, Sıradağ Gibidir

Kısakürek’in metafizik konularındaki eğilimlerine değinen Prof. Dr. Durmuş Günay, “Necip Fazıl zaman kavramını bugün metafizik kurallarına göre öyle paralellikte tanımlamıştır ki, hayran olmamak mümkün değildir” şeklinde konuştu.

Konferans, konuşmacılara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.

05/03/2013 – CP
808 kez görüntülendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.