Merhametli Şehirler

Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi  (SASGEM) eğitimleri başladı.

Sakarya Üniversitesi’nde çeşitli bölüm ve birimlerinde eğitim gören öğrencilerin derslerinde gösterdikleri gayretlere ek olarak entelektüel ve sosyal gelişimlerine katkıda bulunmak amacıyla SASGEM tarafından düzenlenen eğitimler başladı.

SAÜ Hukuk Fakültesi Amfisinde düzenlenen ilk hafta eğitimine Mimarlar Mühendisler Grubu Eski Başkanı Avni Çebi katılarak ‘Merhametli Şehirler’ konulu bir konferans verdi.

Hayatın ve şehrin içinde bütün işler zaman ve mekân ekseninde gittiğini söyleyen Avni Çebi, “Zaman bizim üzerimizde hükmünü icra ediyor ve hepimiz nihayetinde belli bir süre içinde yaşamak için geliyoruz. Bütün bu eylemlerimizi bir mekânda gerçekleştiriyoruz. Bu eyleminiz haliniz, mahalleniz, şehrimiz olduğu gibi işyerleri olabiliyor, üniversiteler olabiliyor. İşte bunların hepsi bir mekân. Zaman ve mekan içinde insan kendini inşa ediyor, kendini geliştiriyor, inşa kuruyor. Tabi buradaki asıl obje, asıl özne insan” dedi.

Şehirler birey ve toplumun ortak hatıralarının, ümitlerinin ve değerlerinin yaşandığı mekânlar olduğunu dile getiren Çebi, “Şehirler insan, çevre ve kültürün birbirini etkileyerek, sürekli dönüştüğü yerlerdir. Doğanın kucağında, yaşamak için sürekli göç eden ve mücadele halinde olan insan, şehirle beraber yerleşik hayata geçmiş; iş bölümüne dayanan, daha üretken ve verimli, daha kurallara ve kanuna bağlı, daha dingin ve öngörülebilir bir yaşamın konfor ve emniyetine kavuşmuştur” diye konuştu.

Çebi, “Şehir iş ilişkilerinin yoğun olduğu bir yerdir. Şehri zaten şehir yapan şeylerden bir tanesi de karmaşık iş ilişkilerinin olmasıdır. Şehrin homojen bir yapı değildir, heterojen bir yapıdır. Farklı kültürler ve anlayışlar oralarda kendilerine yer ediniyor, buluyor. Köyden şehri ayıran şey budur. Köy,  ilişkilerin,  iş, eğitim süreçleri da iktidari olduğu yerlerdir. Ama şehir dediğimiz yer göç alan, göç edilen ve herkesin sürdürülen medeniyet anlayışından harmanlayarak oluşturduğu büyük yapılardır” şeklinde konuştu.

Şehrin hem insan ölçekli, hem de insan yüzlü olması gerektiğini ifade eden Çebi, “İnsan yüzlü olması şehirde insan ilişkilerinin rahmani olması, merhamet merkezli olması, insanın birbirine bakabilmesi ve fark edebilmesi anlamına geliyor. Yaşlı, engelli ve çocukları önceleyen “çocuk ve yaşlı dostu şehir” leri, bina mimarisi ve şehir planlaması ile ilişkilerimizi besleyen ve duyarlılığımızı artıran merhametli şehirler olarak inşa etmeliyiz” dedi.

09/10/2015 – MA
771 kez görüntülendi.