Kadınlar Konuştu

Kadınlar Konuştu
11.03.2019
1.093
A+
A-

Sakarya Üniversitesi Üniversite-Sanayi İş Birliği Topluluğu tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla “Women Talk” başlıklı konferans düzenlendi.

SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde yapılan konferansa psikoterapist Hilal Bebek ve Hababam Sınıfı Yazarı Rıfat Ilgaz’ın kızı yazar – müzisyen Defne Ilgaz konuşmacı olarak katıldı.

Konferansın ilk konuşmacısı Hilal Bebek, ‘hakperest’ ve ‘fikirperest’ kavramlarına da değinerek kadın konusunu ele aldı. Kadına şiddetin ancak hakperest olarak adaletli bir şekilde analiz edilebileceğini belirten Bebek, hakperest ve fikirperest ayrımını çok önemsediğini söyledi. Bebek, “Birçok insan ‘hakkın’ peşinde koştuğunu zanneder. Oysa çoğu sadece fikirperesttir. İnsan hakkın peşinde olduğunu zannederken, aslında fikrin peşinde koşuyordur. Fikirperestler, olanı muhafaza etme ve doğrulama güdüsü ile hareket ederler” dedi.

“Kadına şiddeti sadece somut ve aktif değildir”

Kadına nefretin tarihinin Antik Yunan, Eski Roma ve Ortaçağ dönemlerine kadar uzandığını kaydeden Bebek, görüşleri önemsenen ve savunulan bazı filozofların dahi bu nefret tarihinin içinde olduğuna vurgu yaptı. Kadına şiddetin sadece somut ve aktif olarak algılanması gerektiğini dile getiren Bebek, “Şiddetin çok daha seyreltilmiş ve estetize edilmiş versiyonları var. Kadınlardan beklenen kusursuzluk hali, kapalı ya da açık giyinen bir kadına toplumun yan gözle bakması çok ciddi bir şiddettir. Bize bunun güzel bir şey olduğunu düşündürebilirler. İşin kötü tarafı, bu şekilde kılık değiştirmiş şiddeti biz de şifa zannederek yutabiliriz. Dolayısıyla aktif şiddet kadar bu tarz şiddetler de üstüne düşünmemiz gereken konular arasındadır” diye konuştu.

“Ahlakçılık da şiddettir”

Kadına bakış açısının çocukluk döneminde şekillendiğinin altını çizen Bebek, şunları söyledi:

“Bu kültürel eğitim ev içi kurallardan başlamaktadır. Klasik örneklerimiz vardır. Kız çocuklarını yetiştirirken onların ‘cici kız’ olmasını istiyoruz. Peki, neden erkekler çocuklardan ‘cici oğlan’ olmalarını istemiyoruz? Bu iki tavır farklılığı, çocuklara kadın ve erkek yaradılışı ile ilgili ne öğretir? Maalesef evrensel ahlak kurallarımız yok. Tamamen geleneksel kurallarımız var. Bunun yanı sıra oyuncaklar ile beden algısını değiştiriyoruz. Daha sonra kız çocukları bundan çok etkileniyorlar.”

Ahlakçılığın da şiddet olduğunu belirten Bebek, ahlakçılıkta kendini yukarıda gören bir kibrin, ötekini cezalandırmak isteyen bir zulmün ve nefsini hatasız gören bir cehaletin olduğuna dikkat çekti. ‘Yokuş yukarı düşünmek’ kavramına ilişkin bilgi veren Bebek, “Bilim adamı, din adamı, politikacı ve her çeşit ideolojiden fikirperest bulunur. Aslında hepsi bambaşka kılıklardaki aynı şeydir. Birbirlerini karşı cephede sanan iki fikirperest, aslında aynı düşünce soyundan kardeş, aynı cehaletten akraba ve aynı metodolojinin çift yumurta ikizleridir. Dış cephelerini soysanız içerikleri erir ve aynalarında birbirlerini görürler. Çünkü zıtlar birbirini içerir ve uçlar birbirine temas eder. Kadın için de erkek için de adaletli olmak, hakperest olmayı gerektirir” dedi.

İkinci oturumda konuşan Defne Ilgaz, tapınakların dinlerden önce de var olduğunu ve dinlerden sonra da var olmaya devam edeceğini söyledi. Tapınakçıların kadınları kurban etme ritüellerinin olduğunu kaydeden Ilgaz, “Kurban edilen kadınlar, erkeklere karşı olan, boşanmış ve erkeğe bağlı olmayan kadınlardır. Şu anda Türkiye’de olan, mütemadiyen öldürülen kadınların durumu aslında tapınakçıların infazıdır. Kadınlar öldürülmüyor, kadınlar infaz ediliyor. Dünyayı tapınakçıların ritüelleri ve kaideleri yönetiyor” diye konuştu.

Mona Lisa tablosunun ve Meryem Ana’nın kadınlara idol olarak gösterildiğine işaret eden Ilgaz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tapınak, bize Mona Lisa gibi olmamızı söylüyor. Bu yüzden çok iyi bir eser olmamasına rağmen, Louvre Müzesi’nin başköşesinde bu tablo yer alıyor. Tabloda yalnız bir kadın var, ama halinden memnun. Şikâyet etmiyor, aksine gülümsüyor. Böyle olmazsanız infaz ederler. Meryem Ana tasvirine bakarsak, Meryem Ana’nın kucağında çocuk var, ama yanında erkek figürü yok. Buna rağmen herhangi bir şikâyet de yok.”

Konuşmasının devamında Ilgaz, öğrencilere kendi albümünden bir şarkı seslendirdi.

Konferansın sonunda SAÜ Üniversite-Sanayi İş Birliği Topluluğu tarafından konuşmacılara hediyeleri takdim edildi.

11/03/2019- Kebire Kaşgarlı


1.093 kez görüntülendi.
YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.