Devlet Konservatuvarında Müziğin Bilinmeyen Yolculuğu
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı açılış dersi Müzikolog Adnan Atalay’ın katılımıyla gerçekleştirildi.
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı, akademik yılın ilk dersini Müzikolog Adnan Atalay’ın çevrim içi sunduğu “Müziğin Fiziksel Temelleri” dersiyle açtı.
Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Nilgün Sazak, dersin başlangıcında Atalay’ın müzikoloji alanındaki katkılarına ve özellikle farklı alanlarla kesişen çalışmalarına değinerek kendisini tanıttı. Ege Üniversitesinde Türkiye’nin ilk Müzikoloji Bölümünde asistan olan Atalay, sonraki yıllarda Dokuz Eylül Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak görev yaptı; müzik teorisi, biçim bilgisi, çokseslendirme ve Türk müziği üzerine dersler verdi. 1987’de yüksek lisansını ve “Sanatta Yeterlik” unvanını aldı. 2010’dan itibaren yayımladığı albüm ve kitaplarla müzik yazınına katkıda bulunan Atalay, beste ve düzenlemeleriyle korolar ve orkestralar için eserler üretti. 2015’te Çanakkale Uluslararası Koro Festivali’nde “Koro Müziği Üstün Hizmet Ödülü” ile onurlandırıldı.
Müziğin estetik ve fiziksel boyutu
Dersin açılışında, müziğin yalnızca güzel sanatların bir dalı değil aynı zamanda fizik biliminin bir armağanı olduğuna dikkat çekildi. Orta Çağ’da müziğin matematiğin bir alt alanı olarak kabul edildiğini hatırlatan Atalay, Farabi ve İbn-i Sina gibi isimlerin müziğe matematikçi kimlikleriyle yaklaşmalarını örnek verdi.
Müzik ile diğer güzel sanatlar arasındaki farklılığı heykel ve resim sanatları üzerinden açıklayan Atalay, bir tablo veya heykelin uzun süre incelenebileceğini ancak müziğin “zaman içinde akıp giden bir nehir gibi” olduğunu belirtti.
Sesin oluşumu ve algılanması
Sunumda sesin fiziksel oluşum süreci ele alındı. Atalay, müziğin havadaki titreşimlerden ibaret olduğunu, titreşimlerin rezonans yoluyla farklı çalgılarda nasıl yankılandığını görseller ve videolarla anlattı. Ses dalgalarının su, hava ve çelik gibi farklı ortamlarda farklı hızlarda yayıldığını belirten Atalay, şimşek ve gök gürültüsü örneğiyle ışık ve ses hızları arasındaki farkı açıkladı.
İşitme ve frekanslar
Kulağın yapısı ve işitme sürecine de değinilen sunumda, sesin kulak zarından iç kulağa iletilişi animasyonlarla gösterildi. İnsan kulağının 16-20 Hz ile 20 bin Hz arasındaki frekansları duyabildiği, yaş ilerledikçe bu sınırların daraldığı aktarıldı. Ayrıca müzikte genellikle 5 bin Hz’e kadar olan seslerin kullanıldığı, 20 bin Hz üzerindeki seslerin ultrasonik, 20 Hz altındaki seslerin ise infrasonik olarak adlandırıldığı vurgulandı.
Müziğin temel ögeleri
Sunumunda sesin temel özellikleri olan yükseklik, gürlük ve tınıya değinen Atalay, müziksel aralıklar, diziler ve logaritmik temeller üzerinden müzik teorisinin fiziksel boyutu hakkında bilgi verdi. Açılış dersinde, müziğin yalnızca estetik yönüyle değil, aynı zamanda fiziksel temelleriyle de anlaşılması gerektiği vurgulandı.