Afetlere Hazırlıkta Doğru Bilgi ve Doğru Adım

Afetlere hazırlığın hayati öneminin vurgulandığı bilim söyleşisinde, doğru bilgi ve doğru planlamanın hayat kurtardığı bir kez daha ortaya kondu. Gönüllülüğün bilinçle yapılmasının gerekliliği ise en güçlü mesajlardan biri oldu.

Sakarya Üniversitesi tarafından düzenlenen Bilim Söyleşileri Serisi’nin on ikinci oturumu, “Toplumsal Dirençlilik için Afet Sonrası Doğru Bilgi, Doğru Adım” başlıklı söyleşiyle gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Öğr. Gör. Erdal Hoş’un üstlendiği program, katılımcılara teşekkür edilmesiyle başladı. Programa, Türk Kızılay Sakarya temsilcileri de dinleyici olarak katıldı. Konuşmacı Doç. Dr. Onur Karakayalı, uzun yıllardır afet sahalarında edindiği tecrübeleri paylaşarak, afetlere hazırlığın yalnızca kurtarma anıyla sınırlı olmadığını, asıl önemli sürecin afet öncesi planlama olduğunu vurguladı.

Deprem anında uygulanması gereken doğru davranışlara değinen Karakayalı, çök–kapan–tutun yönteminin her koşulda yeterli olmayabileceğini, bazı durumlarda cenin pozisyonunun hayatta kalma şansını artırdığını belirtti. Hangi katta olunduğuna göre planlamanın değişmesi gerektiğini ifade eden Karakayalı, özellikle çıkış yollarındaki aynaların, sabitlenmemiş dolapların ve devrilebilecek eşyaların ciddi yaralanmalara yol açtığını söyledi. Karakayalı, 1999 depreminde ve Hatay depreminde yaşanan örneklerden yola çıkarak, çıkış yollarının mutlaka engellerden arındırılması ve ağır eşyaların sabitlenmesi gerektiğini vurguladı.

Deprem çantasının önemine de dikkat çeken Karakayalı, yatak başlarında mutlaka su, düdük, telefon ve powerbank bulundurulması gerektiğini, çocukların da gece uyurken başucunda benzer malzemelerin olması gerektiğini ifade etti. Afet sonrası en sık karşılaşılan sağlık sorunlarının üst solunum yolu enfeksiyonları, ishal, kronik hastalıklara ait ilaçlara erişememe, karbonmonoksit zehirlenmeleri ve bozulmuş gıdalara bağlı zehirlenmeler olduğunu belirten Karakayalı, açık kapaklı sulardan kesinlikle su kullanılmaması gerektiğini dile getirdi. Susuzluğun, açlıktan çok daha hayati bir risk olduğunun altını çizen Karakayalı, deprem esnasında yemekten daha çok su ihtiyaç olabileceğini açıkladı. 

Afet bölgelerine gönüllü olarak gidilirken bireysel ve plansız hareket edilmemesi gerektiğini söyleyen Karakayalı, kurumsal yapılarla koordineli çalışmanın önemine dikkat çekti. Gönüllülerin yanlarında mutlaka kişisel ilaçlarını, powerbank, kalın kıyafet, uyku tulumu ve nakit para bulundurmaları gerektiğini ifade eden Karakayalı, afet bölgelerinde uzun süre kalmanın da psikolojik travmalara yol açabileceğini dile getirdi. Karakayalı, deprem bölgesinde yedi günden fazla kalınması durumunda kişide travma olabileceğine değinerek yedi günden fazla kalınmaması gerektiğini vurguladı. Depremin bir doğa olayı olduğunu, afete dönüşmesine sebep olanın insanlar olduğunu aktaran Karayakalı, öldürücü olanın binalar olduğuna dikkat çekerek yapı güvenliği ve zemin etüdünün hayati önemini bir kez daha hatırlattı.

Söyleşi sonunda, paylaştığı bilgi ve deneyimler dolayısıyla Doç. Dr. Onur Karakayalı’ya teşekkür belgesi Sakarya Türk Kızılay tarafından takdim edildi. Bilinçli toplum, doğru planlama ve gönüllülük vurgusunun öne çıktığı etkinlik, Karakayalı'nın, katılımcılara teşekkür etmesiyle sona erdi. 

Bilim Söyleşileri Serisi’nin on ikinci oturumunda, Doç. Dr. Onur Karakayalı’nın, “Toplumsal Dirençlilik için Afet Sonrası Doğru Bilgi, Doğru Adım” konulu söyleşisine dair görüntüleri izlemek için Sakarya Üniversitesi YouTube kanalını ziyaret edebilirsiniz.

Kategori: