4+4+4 Masaya Yatırıldı

4+4+4 Masaya Yatırıldı
22.05.2012
687
A+
A-

SAÜ ve SETA işbirliği ile ‘4+4+4: Eğitim Sisteminin ele alındığı bir çalıştay düzenlendi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) ve Siyaset Ekonomi Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) işbirliğiyle, “4+4+4: Eğitim Sisteminin Yeniden Yapılandırılması” isimli bir çalıştay düzenlendi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Senato Salonu’nda 21 Mayıs Pazartesi günü gerçekleştirilen Çalıştaya, YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas ve çok sayıda davetli katıldı.

“Yasa ne getiriyor?”, “Uygulama Süreci”, Okula Başlama Yaşı”, Ders Çizelgeleri ve Müfredat”, “Fiziksel Alt Yapı ve Öğretmen İhtiyacı”, “Seçmeleri Dersler” konu başlıklarından oluşan Çalıştayda 4+4+4 Eğitim Sistemi’nin getirdiği yenilikler ve uygulama süreci konusu ele alındı.

Eleştiriler Çalışmayı Hızlandırır

Çalıştayın açılış konuşmasını yapan SETA Müdür Yardımcısı Bekir Gür, 4+4+4’ün oldukça kapsamlı bir yasa olduğunu ifade ederek, “Bu yasa birçok şeyi içinde barındıran ve oldukça kapsamlı bir yasa. Yasa yapılırken de birçok farklı yorumlar ortaya çıkmıştı. Meclis tarafından onaylandıktan sonra da farklı yorumlar devam etti. Dolayısıyla böyle bir ortamda, bu konunun tartışılmasını önemli buluyoruz” diye konuştu.

Eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesini içeren bu yasanın en önemli tarafını, kapsamlı bir eğitim yasasının yapılması olarak belirten Gür, “1973’teki Milli Eğitim Temel Kanunu, 1981’deki Yüksek Öğretim Yasası’nı ve 28 Şubat sonrası eğitim sistemini düşünecek olursak Türkiye’de eğitim sistemi daha çok askerler tarafından veya bir şekilde askerlerin müdahalesi tarafından yapılan bir alan olagelmiş. Dolayısıyla Meclis’te bu konuya ilişkin sivil aktörler tarafından bu derece kapsamlı bir yasa yapılması, bizim açımızdan sembolik olarak oldukça önemli. Bu uygulamanın siviller tarafından yapılması ve yine siviller tarafından eleştirilmesi oldukça doğal. Eleştiriler siviller tarafından yapılınca bu durum çalışmayı hızlandırır” dedi.

12 Yıllık Eğitime Geç Bile Kaldık

Zorunlu eğitim süresinin arttırılmasıyla birlikte eğitimin kalitesinin artacağına dikkat çeken, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, “Türkiye’de geçmişten beri eğitim süresinin arttırılması gündemdeydi.  ’12 yıllık eğitime geçişte geç bile kaldık’ diyebiliriz. Bu düzenlenmenin bir diğer amacı ise daha demokratik daha esnek bir yapıyı kazandırmasıydı. 200’e yakın, dünya ülkelerine baktığımızda farklı kademelendirme sistemleri var. Bizim şekil olarak kademelendirmedeki 4+4+4’e geçmiş olmamızda sosyal, ekonomik ve kültürel yapımıza uygun olacağı anlayışı var” şeklinde konuştu.

Eğitimde kalma süresini uzatıldığı için, yasada düzenleme yapılırken uluslararası eğilimlerin dikkate alındığının altını çizen Çelik, “İlk dört yılı ilkokul tanımıyla kademelendirdik. İkinci dört yılda ortaokul. Üçüncü dört yılı ise lise eğitimi olarak kendi içerisinde genel ve mesleki olmak üzere ayrılmakta” olduğunu söyledi.

Okul Öncesi Okullaşma

27 AB ülkesinde okullaşma oranı, okul öncesinde yüzde 95’ler civarında olduğu bilgisini veren Çelik, “Biz de ülkemizde 2002 yılında göreve geldiğimizde önce eğitimin fotoğrafına baktığımızda, okul öncesi okullaşma oranımız 10.1 idi. Biz bu oranı idari zorunlulukla, yasal düzenleme olmadan yüzde 67’ye taşıdık” diye konuştu.

Endişeye Kapılmayın

Dünyada 2-3 ayda okumayı öğrenen başka bir ülkenin olmadığını belirten Çelik “Bizden daha erken okutan, okutup kurdele takan bir eğitim sistemi yok. Ama biz okuttuk diyoruz. Çocuk bir daha ömür boyu okumamak üzere öğreniyor. Biz yeni sistemde 1 yılın içerisinde okuryazar hale getirmeyi asla düşünmüyoruz. Böyle bir planımız yok. Dolayısıyla da velilere şunu diyoruz, çocuğu 1 yıl olduğu halde okuma yazmayı öğrenemedi bunda bir şey var diye endişeye kapılmasın”

Dünyadaki Gelişim Yakından İzliyoruz

Sakarya Üniversitesi hakkında katılımcılara çeşitli bilgiler veren Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜ’de böyle bir organizasyonu gerçekleştirmekten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirdi.  Rektör Elmas, “Üniversite olarak burada eğitim konusundaki yapılandırmanın bizim için ayrıca önemi de var. Çünkü üniversitemiz yükseköğretimde, eğitim-öğretim alanında dünyadaki gelişmeleri yakından izleyen bir üniversite” diye konuştu.

Çalıştayda daha sonra oturumlara geçildi. Yasa ne getiriyor?”, “Uygulama Süreci”, Okula Başlama Yaşı”, Ders Çizelgeleri ve Müfredat”, “Fiziksel Alt Yapı ve Öğretmen İhtiyacı”, “Seçmeleri Dersler” konularında katılımcılar görüşlerini ve önerilerini dile getirdi.

Çalıştayın sonucunda geliştirilen öneriler şöyle sıralandı:

Ailelerin ve öğretmenlerin yeni eğitim düzenlemesi hakkında ciddi endişeleri vardır. Yeni sistem hakkında yeterli bilgilendirme yapılmalıdır.

  1. Ailelerin ve öğretmenlerin yeni eğitim düzenlemesi hakkında ciddi endişeleri vardır. Yeni sistem hakkında yeterli bilgilendirme yapılmalıdır.
  2. Anasınıfı için 48-66 aylık çocukların başlaması yerine, 54-66 ay esas alınmalıdır.
  3. 60-66 aylık çocukların okula başlaması, bir sisteme bağlanmalı. Veli, sınıf öğretmeni, rehber öğretmen ve müdür karar alma süreçlerinde yer almalıdır.
  4. Yeni eğitim sisteminde (özellikle seçmeli dersler belirlenirken), toplumsal talepler dikkate alınmalıdır. Örneğin, ilkokul öğrencilerine din eğitimi imkânı sağlanması hususu tartışılmalıdır. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi, 1. sınıftan itibaren müfredatta yer alabilir. Ayrıca, farklı din ve mezheplere göre seçmeli dersler sunulmalıdır. Türkiye’de konuşulan dillerin öğretimi talepleri de dikkate alınmalıdır.
  5. Öğretmen yetiştirme programları, yeni yasal düzenlemedeki yeterlilikleri sağlayacak şekilde gözden geçirilmelidir.
  6. Sınıf mevcutları azaltılmalı ve ihtiyaca binaen öğretmen ataması yapılmalıdır.
  7. Mevcut eğitim sisteminde ciddi eşitsizlikler bulunmaktadır. Eğitim sisteminin kalitesini arttırmaya yönelik çalışmalar sürdürülmelidir.
  8. Eğitim sistemindeki yeniden düzenlemenin başarılı olması için, öğretmenler sürece dâhil edilmelidir. Özellikle, bu çerçevede okulda olumlu bir atmosfer oluşturulması, öğrenen okul mantığının yerleştirilmesi, idari kadronun liderlik özellikleriyle donatılması, öğretmenlerin haklarının düşünülmesi gereklidir.
  9. Okula devamsızlık ve terk, özellikle ortaöğretimde ciddi bir sorundur. Bu sorunun çözülmesi adına yapılan çalışmalar etkinleştirilmelidir.
  10. Ortaokul ara sınıflardan (6, 7 ve 8), imam hatip okullarına geçiş talebi vardır. Bu çerçevede, Milli Eğitim Bakanlığı çalışmalar yapılmalıdır.
  11. Bir mahalde imam-hatip ortaokulu veya lisesi için talep varsa, bu talep Bakanlık tarafından karşılanmalıdır.
  12. Din eğitiminin doğuracağı personel ihtiyacı hususunda, Diyanet İşleri Başkanlığında görevli 13.000 ilahiyat mezunu personelden yararlanılabilir.
  13. Okul yılının uzamaması ve yabancı dil eğitiminin etkinleştirilmesi için, isteyen okulların yabancı dil ağırlıklı 5. ve 9. sınıf açması sağlanmalıdır.
  14. Velinin isteği doğrultusunda hafızlık eğitimi veya yabancı dil eğitimi gibi gerekçelerle kademeler arası geçişlerde bir yıl ara verme, tartışılmalıdır.
  15. Okuldaki fiziki ortamlar, çocukların gelişimsel özelliklerine, derslerin mahiyetine uygun şekilde ve kademeler göz önüne alınarak tasarlanmalıdır.
  16. Kapalı köy okulları, mümkün olduğunca aktif hale getirilmelidir. Bu çerçevede, en az 10 öğrenci yerine 5 öğrencisi olan köylerde de okul/sınıf açılabilmelidir.
  17. Öğrenciyi taşımak yerine, öğretmeni taşıyan bir sistem değerlendirmeye ve tartışmaya açılmalıdır.
  18. Seçmeli derslerin verimli bir şekilde uygulanabilmesi için, okul içerisinde derslerin mahiyetine uygun yeni mekânlar oluşturulmalıdır.
  19. Kademeler arası geçişler sonrası öğrencilerin (5. ve 9. sınıf) uyum sorunlarını azaltmak için, çalışmalar yapılmalıdır.
  20. Seçmeli dersler esnek ve kur sistemi olarak kurgulanmalıdır. Buna göre, öğrenciler hangi sınıfta olursa olsun, seçmeli derslere istediği zaman başlayabilmelidir.
  21. Kazanılmış yeterliliklerin belgelendirilmesi ve derslerden muafiyet sağlanmalıdır.
  22. İlk iki sınıf programları, özellikle ilk okuma ve yazma öğretimi çerçevesinde yeniden ele alınmalı ve programların daha etkin bir şekilde uygulanması için çalışmalar yapılmalıdır.
  23. İlköğretim okullarının kademelendirilmesiyle öğrencilerin ilk ve ortaokulları belirlenirken, öğrencilerin ikametleri ile okullar arasındaki mesafeler dikkate alınmalıdır.
  24. Yeni eğitim düzenlemesinin uygulama süreci ilgili kurumlar ve bağımsız kuruluşlar tarafından izlenmeli, bu konuda yapılacak araştırmalar desteklenmeli ve sistemin geliştirilmesi için öneriler yetkililerle paylaşılmalıdır.

22/05/2012 – YC

 
687 kez görüntülendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.