Koronavirus Salgınının İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkelerine Ekonomik Etkileri Tartışıldı
Sakarya Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi (TÜRKMER) ve Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi tarafından “Covid-19 Salgının İslam İşbirliği Teşkilatına Üye Devletlerin Ekonomilerine Etkileri” başlıklı bir online konferans düzenlendi.
Zoom platformunda online olarak düzenlenen konferansa Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi’nden Ruslan Atakişiev, Afgan Musayev, SAÜ TÜRKMER Müdürü Doç. Dr. Köksal Şahin ve SAÜ SBF öğretim üyesi Prof. Dr. Selim İnançlı konuşmacı olarak katılırken, konferansın moderatörlüğünü Azerbaycan Devlet İktisat Üniversitesi İslam Ekonomisi Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Zahid Memmedov üstlendi. Konferansa yönelik 50’yi aşkın canlı katılımcının yoğun ilgisi ve sorularla katkıları dikkat çekti. Konferansın video kaydının internette yayınlanarak yaygın etkisinin artırılması amaçlanıyor.
Ekonomilerde dönüşüm beklentisi
SAÜ TÜRKMER Müdürü Doç. Dr. Köksal Şahin, salgının dünya siyaseti ve ekonomisine etkilerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Bildiğimiz dünya sisteminin ciddi bir dönüşümün eşiğinde olduğuna değinen Şahin, yakın gelecekte ulus devletlerin ve sınırların yükseleceği ve küreselleşmenin ciddi bir meydan okuma ile karşılaşacağının altını çizdi.
Ekonomide Keynesyen politikalara bir dönüşü beklediğini kaydeden Köksal Şahin, bunun ilk işaretinin sağlık sektöründe ciddi millileştirme ve devletleştirme tedbirleri olacağını belirtti. Sağlık sektörünün yanında gıda ve tarım sektörünün savunma gibi stratejik sektörlerden biri haline geleceğini vurgulayan Şahin, bu hususta savunmaya öncelik verip sağlık sektörünü ikinci plana atan ülkelerin bu salgında iyi bir sınav veremediğine de dikkat çekti.
“Dünyada ciddi resesyon riski var”
TÜRKMER’in davetiyle konferansa katılan SAÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Selim İnançlı da konuşmasında salgının ekonomiye etkilerine dikkat çekti. Salgının 1-2 ay içinde kontrol altına alınamaması halinde dünyanın ciddi bir resesyon riski ile karşı karşıya olduğunu belirten İnançlı, özellikle hammadde ve ara malı temini konusunda Çin’e duyulan bağımlılığın sürecin yönetimi zorlaştırdığını vurguladı. İnançlı, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin bu sorunları gelişmişlik düzeyleri ve iç siyasi dengesizliklere muhatap olmalarının krizi daha yoğun yaşamalarına neden olacağını söyledi.
Özellikle İslam ülkelerinin başlıca ekonomik gelir kaynaklarından biri olan petrolün ani değer kayıpları yaşadığını kaydeden İnançlı, bu ülkelerde ciddi işsizlik ve ekonomik daralma tehdidinin baş gösterdiğini ifade etti. İnançlı, bu olası risklere çözüm olarak İslam Kalkınma Bankası, IMF ve Dünya Bankası tarafından salgına karşı açılan yardım paketlerinden faydalanmanın önemli katkı sağlayabileceğinin altını çizdi.
04-05-2020 / ST
2.354 kez görüntülendi.