FilmFest’te Dizilerin Yazım Süreci Konuşuldu
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) İletişim Fakültesinin ev sahipliği yaptığı 8. Sakarya Uluslararası Kısa Film Festivali kapsamında bugün saat 11.00’de gerçekleştirilen söyleşide “Nasıl Yazıyoruz? Dizilerin Yazım Süreci” konusu ele alındı.
Moderatörlüğünü Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Güzel’in yaptığı söyleşiye Senarist Yeşim Çıtak ve Senarist-Yönetmen Dilek İyigün konuşmacı olarak katılarak dizilerin senaryo yazım süreci, senaryo yazım sürecinde yaşanılan aksaklıklar ya da yapılan çeşitli revizyonlar ve benzeri çeşitli konular hakkında sohbet ettiler. SAÜ Kültür ve Kongre Merkezinde düzenlenen söyleşiye film severlerin katılımı yoğun oldu.
“Geç kalmadınız, yazabilirsiniz”
Konuşmasına senarist olma sürecini anlatarak başlayan Dilek İyigün, ne yapmak istediğini bulma evresine ulaşana kadar çeşitli mesleklerde yer aldığından lakin hiçbir zaman tam bir şekilde tatmin olmadığından bahsetti. Dilek İyigün, “Belki 20’li yaşlarımda şu an ki gibi düşebilseydim ve senaryo yazımına daha erken bir yaşta başlamış olabilseydim her şey daha farklı olabilirdi, ancak demek ki tüm bunları yaşamam gerekiyormuş. Bu doğrultuda, senaryo yazımına başlamak isteyen ancak geç kaldığını düşünenlere söyleyebileceğim şudur ki, geç kalmadınız, yazabilirsiniz” dedi.
“Sıkışmak yaratıcılığı zorlar ve iyileştirir”
Katılımcılardan gelen bir soruya yönelik “Evet, senaryo yazımında özgür olmak, sınırsız bir şekilde hayal gücünü yansıtabilmek güzel bir şey. Fakat kısıtlanmak da olumlu yönde etki etmektedir. Zira kısıtlı bir alandan büyük bir öykü, fikir var etmek durumunda kalıyor, hayal gücünüzü tetikliyorsunuz. Bu yüzden senaryo yazımında kısıtlanmalara karşı olumsuz bir gözle yaklaşmamak gerekiyor” şeklinde cevap veren Dilen İyigün, “Aslında sıkışmak yaratıcılığı zorlayan ve iyileştiren bir müdahaledir. Sınırsız bir hayal gücü sizi 3 gün belki 3 ay hiçbir şey yapmamaya itebilirsiniz fakat onu yapamadığınız, bunu yapamadığınız veyahut şunu yapamadığınız bir durumda sıkıştırılmış bir alandan çok güzel bir fikir üretmeniz gerekebiliyor, haliyle hayal gücünüzü zorluyor, sizi ileri taşıyabiliyor” kelimelerini kullandı.
“Milyon tane müdahale oluyor”
Senaryo yazımının ben yazdım, bitti şeklinde olmadığına bilhassa vurgu yapan Yeşim Çıtak, “Senaryo hiçbir zaman tamamen bitmez. Milyon tane müdahale, milyon tane revizyon oluyor. Aynı zamanda bilmelisiniz ki senaryo yazım sürecinde tek bir kişi devrede değildir. Ekip olarak çalışılır, yazım sürecinde de tüm ekip toplanılarak kararlar verilir” ifadesinde bulundu ve “Birçok revizyonun faydası olmaz lakin o revizyonlar olmak zorunda zira büyük paralar yatırılıyor, yapımcılar riske atamaz. Aslında tek bir kişinin sahiplenmesi gereken senaryo bu kapsamda bir ekip işi halini alabiliyor” kelimelerini ekledi.
Atölye katılımcıların sorularının cevaplandırılması ile sonlandırıldı.
Haber-Fotoğraf: Furkan Şahin
821 kez görüntülendi.