Doç. Dr. Hamza Al – Kamu Yönetimi Bölümü

Doç. Dr. Hamza Al – Kamu Yönetimi Bölümü
07.10.2013
1.075
A+
A-

Reform Konusunda Üniversiteler Hükümeti Cesaretlendirmeli

Açılım paketi birçok yönden ele alınabilir.

Her şeyden önce siyasal iktidarın ince eleyip sık dokuduğu görülüyor. Politik ve toplumsal dengeler iyi gözetilmiş, tüm kesimler düşünülmüş gibi.

Pakette küçük ama sembolik ve anlamlı iyileştirmeler var.  Bunlardan en sembolik olanı okullardan andın kaldırılmasıdır. Bu küçük ama sembolik adımda, kar kış demeden minicik yavrularını her sabah sıraya dizen, onları okula askeri düzenle sokan, okulları kışla gibi gören bir zihniyetten kurtuluş umudunu görüyorum.

Bugün için ülkemizin içinde bulunduğu en büyük sorun zihniyet sorunudur. Bu zihniyet sorununu aşmak da sanıldığından daha zordur. Andın kaldırılması bu anlamda önemli bir psikolojik eşiğin aşılmasıdır.

Doğruluğu ve çalışkanlığı çocuklara marşla belletmeye çalışmak, en hafifinden komik bir durumdu. Irkçılık çağrışımı ise kabul edilebilir bir şey değildi.

Ayrıca,  ilan edilen açılım paketinde, temel haklar ve özgürlükler konusunda hükümetin attığı olumu adımları önemsiyorum. Siyasal katılım kanallarının zenginleştirilmesi, her türlü ayrımcılıkla daha etkin şekilde mücadele edilmesi, yaşam tarzına saygı, kişisel verilerin korunmasına yönelik çalışmalar, kılık kıyafet konusunda daha çağdaş anlayışların benimsenmesi, gayrimüslim vatandaşların mülkiyet sorunlarının giderilmesi gibi gelişmeleri takdire değer adımlar olarak görüyorum.

Tüm bunları, Türk Milletinin tarihi yürüyüşünün önündeki küçük engellerden kurtuluş ya da bir yol temizliği olarak görmek lazım. Türkiye,  önündeki bu engellerden tamamen kurtulmalı ve Türk siyasal sistemi daha çağdaş bir yasal zemine oturtulmalıdır. Başta Anayasa olmak üzere tüm mevzuat bu anlayış doğrultusunda yeniden gözden geçirilmelidir.

Daha sağlıklı bir gelecek inşa etmek için, başkalarının kazanımlarından rahatsız olmamak, farklılıkları zenginlik olarak görmek, tüm dini ve etnik unsurların kendini birinci sınıf vatandaş olarak görmesi için çaba göstermek durumundayız. Örneğin eğer biz sağlam zeminde hareket edip, doğru yönetim sistemleri inşa edersek, geçmişte olduğu gibi, gayrimüslimler neden medeniyetimize yine katkı yapmasın ya da Kürtçe barışın ve sevginin dili olmasın.

Tuzu kuru olan birisinin politikacılardan daha fazla risk almasını beklemek doğru mudur bilemiyorum, ama paketten beklentilerimin daha ileri düzeyde olduğunu itiraf etmeliyim. Fakat çuvaldızı kendimize batırmak durumundayız. Sırtında yumurta küfesi olan siyasetçilerin, reform konusunda akademi dünyasından, yani bizlerden daha cesur olduklarını itiraf etmeliyim. Demokratik açılıma akademi dünyasının öncülük etmesi, özgürlükler konusunda siyasal iktidarları daha fazla cesaretlendirmesi beklenir.

Doğrusunu söylemek gerekirse akademi dünyası olarak bizler, eğer üzerimize düşeni yapsaydık, basit bir andın kaldırılması ya da üç tane harfin sisteme sokulması için bugün hükümet demokratik paket ilan etmek zorunda kalmazdı. Bu konuların bir reform paketine konu olması bile işimizin ne kadar zor olduğunu göstermesi bakımından ilginçtir. Bu demektir ki bu ülkenin üniversiteleri üzerine düşeni yapmamış.

Akademi camiası olarak, özgürlükler konusunda öncülük yapamıyorsak bile, demokratik reformların sürdürülmesi konusunda siyasal iktidarları cesaretlendirmemiz gerekir. Bir akademisyen olarak reformlara koşulsuz destek veriyorum.

Doç. Dr. Hamza Al

Sakarya Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü

 

 

 
1.075 kez görüntülendi.

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.